Bu yıl, Türkiye ile Rusya arasındaki diplomatik ilişkilerin 105. yılı kutlanıyor. İki ülke arasındaki ilişkiler, tarihsel olarak çalkantılı dönemlerle dolu olmasına rağmen, günümüzde önemli bir denge unsuru haline gelmiştir. Bu makalede, Rusya-Türkiye ilişkilerinin tarihçesi, mevcut durumu ve gelecekteki potansiyel iş birlikleri üzerine derinlemesine bir inceleme gerçekleştirilecektir.
Türkiye ve Rusya’nın diplomatik ilişkileri, 1918 yılında Sovyetler Birliği’nin kurulmasıyla başlamıştır. İki ülke, o dönemde karşılıklı olarak birbirlerine olan ihtiyaçları doğrultusunda birçok anlaşma imzalamıştır. 1920 yılında imzalanan Moskova Antlaşması, bu ilişkilerin temel taşlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu anlaşma ile birlikte, iki ülke arasındaki sınırlar belirlenmiş ve dostluk ilişkileri tesis edilmiştir.
Soğuk savaş dönemi, Türkiye-Rusya ilişkilerine damgasını vuran bir dönem olmuştur. NATO üyesi olan Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki gerginlik, ilişkilerin bıçak sırtında yürütülmesine sebep olmuştur. Ancak bu dönemin sona ermesiyle birlikte, iki ülke arasındaki ticari ilişkiler gelişmeye başlamış ve özellikle enerji alanında işbirlikleri ortaya çıkmıştır.
Bugün, Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkiler birçok alanda derin bir işbirliği ile ileriye taşınmaktadır. Özellikle enerji, savunma sanayi ve turizm alanlarında karşılıklı yatırımlar artış göstermiştir. Türkiye’nin Rusya’dan aldığı doğalgaz, enerji güvenliği açısından kritik önem taşırken, Rusya'nın Türkiye'deki turizm sektörü üzerindeki etkisi de inkar edilemez.
Son yıllarda, Suriye iç savaşı ve diğer bölgesel meseleler, Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine neden olmuştur. Her iki ülke, Suriye'deki çatışmaların çözümünde kendi çıkarlarını gözeterek hareket etmekte, aynı zamanda bölgedeki istikrarı sağlamak adına işbirliği yapmaktadır. Bu durum, Türkiye’nin Rusya ile olan ilişkilerini daha da derinleştirmiştir.
Özellikle savunma sanayi alanında gerçekleştirilen anlaşmalar, iki ülke arasındaki stratejik bağları güçlendiren bir unsur olmuştur. Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri alması, NATO ile olan ilişkilerini sorgulamasına yol açsa da, Türkiye’nin bağımsız bir dış politika yürüttüğünün bir göstergesi olmuştur. Bu tür gelişmeler, Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin geleceği için yeni dinamikler yaratmaktadır.
Tüm bu faktörler, Rusya ve Türkiye’nin birbirleri için ne denli önemli olduklarını gösterirken, uluslararası politikadaki dengelerin değişiminde de önemli bir rol oynamaktadır. Rusya'nın Türkiye üzerindeki etkisi ve Türkiye'nin Rusya ile olan ilişkileri, başka ülkelerle olan ilişkilerinde de bir denge unsuru haline gelmiştir.
Sonuç olarak, Rusya-Türkiye ilişkilerinin 105. yılına girerken, tarihsel geçmişinin yanı sıra günümüz dinamikleri ışığında önemli bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelecekte nasıl bir seyir izleyeceği merak konusu olmakla birlikte, bu ilişkinin hem bölgesel hem de küresel dengeler üzerindeki etkileri göz ardı edilemez. Söz konusu ilişki, sadece iki ülke için değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerde de kritik bir öneme sahip olmaya devam etmektedir.