Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Türkiye ve Ürdün arasındaki iş birliğini pekiştirmek amacıyla düzenlenen "Türkiye - Ürdün 3+3 Toplantısı"na katıldı. Bu kritik buluşma, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin güçlendirilmesi, savunma işbirliğinin artırılması ve bölgesel güvenliğin sağlanması adına büyük önem taşıyor. Toplantıda, Türkiye ve Ürdün arasındaki siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerin derinleştirilmesi hedeflendi.
Toplantının gündem maddeleri arasında, iki ülke arasında artan güvenlik iş birlikleri, terörle mücadele stratejileri ve bölgedeki jeopolitik gelişmeler yer aldı. Dışişleri Bakanı Fidan, görüşmelerde özellikle Suriye'deki duruma dikkat çekerek, uluslararası iş birliğinin önemini vurguladı. Öte yandan, Milli Savunma Bakanı Güler ve MİT Başkanı Kalın da, bölgesel güvenliği tehdit eden unsurlar üzerinde durarak, ortaklaşa atılacak adımların gerekliliğini dile getirdi. Toplantıda yapılan değerlendirmelerde, Türkiye ve Ürdün'ün NATO ile olan ilişkilerinin güçlendirilmesine de özel önem verildi. Bu durum, iki ülkenin dış politika stratejilerine yeni bir boyut kazandıracağa benziyor.
Ürdün ile Türkiye arasındaki tarihi bağlar, 1920’li yıllara kadar uzanmakta olup, son yıllarda ekonomik ve askeri iş birliğinde önemli bir artış gözlemlenmektedir. 3+3 formatı ile gerçekleştirilen bu toplantı, tarafların karşılıklı güven artırıcı tedbirler almalarına olanak tanırken, aynı zamanda iki ülkedeki yatırım fırsatlarının tartışılması için de bir zemin oluşturdu. Toplantı sonrası yapılan açıklamalarda, her iki ülkenin iş dünyası için yeni fırsatlar geliştirme konusundaki kararlılıkları ifade edildi. Ayrıca, iki ülke arasında turizm ve kültürel iş birliğinin de artırılması gerektiği vurgulandı. Bu çerçevede, doğrudan uçuşların artırılması ve kültürel değişim programlarının başlatılması gibi somut adımların atılması bekleniyor.
Toplantının sonuçları, bölgedeki diğer ülkeler tarafından da yakından izleniyor. Özellikle Türkiye'nin Ürdün ile olan ilişkileri, Orta Doğu'daki jeopolitik dengeleri etkileyebilecek potansiyele sahip. Analistler, Türkiye’nin bu tür iş birlikleriyle hem askeri kapasitelerini artıracağını hem de bölge ülkeleriyle olan ilişkilerini güçlendireceğini belirtiyorlar. Kısacası, Türkiye ve Ürdün tarafından atılan bu adımlar, yalnızca iki ülke için değil, tüm bölge için kritik bir öneme sahip. Önümüzdeki dönemde, bu tür toplantıların daha fazla sıklıkta yapılması ve somut sonuçlar doğuracak projelerin hayata geçirilmesi bekleniyor. Türkiye’nin bu stratejik bölgedeki varlığı, pek çok uluslararası aktörün de dikkatini çekiyor ve bölgede istikrar sağlayıcı bir rol üstlenmesi mümkün görünüyor.